Translate

26 Kasım 2025 Çarşamba

Çörekotu (Nigella sativa) En etkili ve yaygın kullanım şekilleri


Çörekotu (Nigella sativa) gerçekten yemek sonrası şişkinlik, gaz, hazımsızlık ve mide spazmı gibi şikâyetlerde geleneksel olarak çok sık kullanılan, etkisi bilimsel çalışmalarda da desteklenen bir bitkidir. Kullanım şekilleri ve en etkili olanları şöyle:
En etkili ve yaygın kullanım şekilleri (sırayla önerilenler)
  1. Çörekotu yağı (en etkili olanı)
    • Yemekten sonra veya şikâyet başladığında 1 tatlı kaşığı (yetişkinler için) direkt içilir.
    • Biraz ekşi veya ağır gelebilir, arkasından bir bardak su ya da 1 tatlı

25 Kasım 2025 Salı

Düşüncenin seni yönetmesine izin vermeyi bırak


Çıkış aslında çok basit, ama basit olduğu için de insanın gururuna dokunuyor.

Çünkü zihin “büyük bir şey yapmalıyım” diye bekliyor; oysa çözüm küçücük bir hareket.
Ne yapmalı? Tek bir şey:Düşünmeyi değil, düşüncenin seni yönetmesine izin vermeyi bırak.Pratikte bu şu anlama gelir (sırayla, en kolaydan en derine):
  1. Düşündüğünü fark et
    Sadece bir saniye: “Aaa, yine kafamın içinde dönüyorum.”
    Bu fark ediş bile döngüyü keser. Çünkü döngü, fark edilmediğinde

21 Kasım 2025 Cuma

Hint Yağı (Castor Oil) Nedir ve Nelere İyi Gelir?


Hint yağı (Ricinus communis), Hint fasulyesi bitkisinin tohumlarından soğuk sıkım yöntemiyle elde edilen doğal ve çok amaçlı bir yağdır. Binlerce yıldır geleneksel tıpta ve kozmetikte kullanılan bu yağ; yüksek oranda risinoleik asit içerir ve bu sayede güçlü anti-enflamatuar, antibakteriyel, antifungal ve antioksidan özelliklere sahiptir. Hem cilde, saça sürülerek hem de (doktor kontrolünde) ağız yoluyla alınarak kullanılabilir.
Hint Yağının Başlıca FaydalarıCilt Sağlığı ve Güzelliği
  • Cildi yoğun ve uzun süreli nemlendirir, kuruluğu giderir.

27 Mayıs 2025 Salı

Travmadan kaçış mümkün değil mi?

Farklı coğrafyalarda, birbirinden tamamen farklı kültürlerde büyüyen çocukların hikayelerini düşünün. Hepimizin ortak bir amacı var: Çocuklarımızın sağlıklı, dengeli ve başarılı bireyler olarak yetişmesini sağlamak. Ancak her şeyi kontrol edemiyoruz. Planlarımız ters gittiğinde ne yapıyoruz? Zorlu anlarda hangi yolları izliyoruz? Bu ay, Psikolog Özge Çivci ile travmalar üzerine derinlemesine bir sohbet gerçekleştirdik. Herkesin kendi deneyimleri ve endişeleriyle bağ kurabileceği, zengin ve anlamlı bir konuşma oldu.



Günümüzde ebeveynler, çocuklarının travma yaşamasından giderek daha fazla endişe duyuyor. Peki, her şey travmaya mı yol açar? Travmadan kaçış mümkün değil mi?
Çocuğun yaşadığı her üzüntü ya da hayal kırıklığı, travma yaşadığı anlamına gelmez. Travma, çocuğun sağlıklı gelişimini kesintiye uğratan veya engelleyen bir durumdur. Travma, oluştuğu döneme bağlı olarak bedeni etkileyen, sinir sistemine yerleşen ve gelişimi durduran bir etkiye sahiptir. Bu süreç, anne karnındaki zorluklarla başlayabilir; doğum sırasındaki komplikasyonlar, tıbbi müdahaleler, çocuğun ihmal edilmesi, istismara uğraması veya doğal afetler gibi sosyal olaylar buna dahildir. Çocuk, hangi dönemde travmaya maruz kalırsa, o döneme özgü bir tıkanıklık veya gelişimsel bir atlama yaşanabilir. Bu yüzden çocukluk travmalarını değerlendirirken, her zaman geriye, anne karnına kadar bakmalıyız. Çünkü mesele dönüp dolaşıp bağlanmaya gelir. Travma, anne ile bebek arasındaki bağlanma sürecini zedeler. Annenin bebekten ayrı kalması, kritik anlarda bebeğin anneyle temas kuramaması gibi durumlar buna örnektir. Doğum sırasında salgılanan hormonlar ve beyin kimyasalları bu süreçte önemli rol oynar. Bu kimyasalların eksikliği veya

Kendine Sadık Kalmak

Hayat, çoğu zaman bir başkasına iyi görünmek, bir başkasının beklentilerini karşılamak ya da bir başkasının hayallerine uymak için koşturduğumuz bir koşu bandına dönüşebilir. Bu koşuda nefes nefese kalırız, ama bir an durup kendimize sorarız: “Ben ne istiyorum?” İşte o soru, iyileşmenin ilk adımıdır. Çünkü iyileşme, bir başkasına değil, kendine sadık kaldığında başlar.




Kendine sadık kalmak, içindeki o sessiz, ama dürüst sesi duymakla ilgilidir. O ses, bazen bir fısıltı gibi gelir; kalabalıkta kaybolur, başkalarının sesleriyle bastırılır. Ama o sesi bulduğunda, ona kulak verdiğinde, bir şey değişir. Sanki yıllardır taşıdığın bir yük hafifler. Bu, ne bir zafer narasıdır ne de büyük bir başkaldırı. Bu, sadece kendi

22 Mayıs 2025 Perşembe

Birine Dokununca Elektrik Çarpma Hissi: Neden Olur?




Birine dokunduğunuzda ya da bir nesneye temas ettiğinizde aniden bir elektrik çarpması hissiyle karşılaşmış olabilirsiniz. Bu durum, genellikle zararsız olsa da hem şaşırtıcı hem de merak uyandırıcıdır. Peki, bu hissin ardındaki bilimsel neden nedir? Gelin, bu ilginç fenomeni özgün bir şekilde inceleyelim.
Statik Elektriğin Büyüsü
Birine dokununca hissettiğimiz bu "elektrik çarpması", aslında statik elektrik adı verilen bir olayın sonucudur. Statik elektrik, nesneler veya insanlar arasında biriken elektrik yüklerinin ani bir şekilde boşalmasıyla ortaya çıkar. Vücudumuz, günlük yaşamda farkında olmadan elektrik yükü biriktirebilir. Bu yük, özellikle kuru havalarda, halı

13 Mayıs 2025 Salı

Ders sen öğreninceye kadar devam eder..




Hayat, bazen bir patika, bazen de upuzun bir yolculuk gibi gelir insana. Kimi zaman yolun başında neşeyle koşarsın, kimi zaman taşlara takılıp tökezlersin. Ama her adımda, her sendelemede, hatta her düşüşte bir şeyler öğrenirsin. Hayat, öyle cömert bir öğretmen ki, sana sadece kitaplardan değil, yaşadıklarınla öğretir. Bazen bir kayıp, bazen bir hata, bazen de beklenmedik bir karşılaşma olur bu dersin adı. Ama hepsi, seni sen yapmaya gelir.

Düşünsene, hayatında her şey pürüzsüz olsaydı, her istediğin anında gerçekleşseydi, neyi öğrenirdin ki? Belki de en büyük hediye, tam da o zor