Tonken, tersine çevrilmiş bir nefes gibidir.Normalde biz nefes alırken temiz havayı içeriye çeker, kirli havayı dışarı veririz.
Tonglen’de tam tersini yaparsın:
Nefes alırken karanlığı, acıyı, kiri içine davet edersin.
Nefes verirken ışık, ferahlık, şifa gönderirsin.İlk duyduğunda insanın aklı “deli misiniz?” der.
Ben de öyle demiştim.
Ama sonra şunu fark ettim:
Acıdan kaçtıkça o büyür, içine aldıkça küçülür.
Çünkü acı, dokunulmadığında zehir; dokunulduğunda ilaç olur.Şöyle yapıyorum ben:Sessizce oturuyorum.
Gözlerim kapalı ya da yarı açık, fark etmez.
Önce kendi içimdeki en koyu yere bakıyorum:
o anki korkum, utancım, öfkem, yorgunluğum…
Onu koyu gri, sıcak, yapış yapış bir duman gibi hayal ediyorum.
Nefes alırken o dumanı ciğerlerime çekiyorum.
Tam göğsümün ortasında, kalbimin hizasında,
o duman birdenbire eriyor,
sanki güneşin içine girmiş kar tanesi gibi yok oluyor.Nefes verirken de bembeyaz, serin, ferah bir ışık çıkarıyorum dışarı.
Önce kendime, sonra odamdaki herkese, sonra evdeki herkese,
sonra sokaktaki, şehirdeki, dünyadaki bütün o aynı acıyı taşıyanlara…Bir süre sonra oyun olmaktan çıkıyor.
Gerçekten ciğerlerimde bir genişleme,
kalbimde bir yumuşama hissediyorum.
En tuhafı şu:
İçine aldığın acı ne kadar büyükse,
verdiğin şifa o kadar büyük oluyor.
Yani aslında hiç kayıp yok;
sadece dönüşüm var.Bazen tek bir kişi için yapıyorum:
Mesela annemin yalnızlığı için,
bir arkadaşımın kanseri için,
ya da sokakta titreyen köpek için.
Bazen de genel yapıyorum:
“Şu anda dünyada korku içinde olan herkesin korkusunu alıyorum…”
İlk başlarda 30 saniye bile zor gelir.
Şimdi bazen 20 dakika yapıyorum ve çıktığımda
sanki duş almışım gibi hafifliyorum.
En çarpıcı deneyimim şuydu:
Çok ağır bir tartışma sonrası öfkeden titriyordum.
O öfkeyi içine çekmeye başladım.
Üçüncü nefeste öfke birdenbire eridi ve
ve yerini çok derin bir hüzne bıraktı.
O hüzün de eriyince geriye
sadece kocaman bir boşluk ve şefkat kaldı.
Karşımdaki insana bakarken
ilk kez “sen de korkuyorsun” diyebildim içimden.
Tartışma bitti.
Tonglen bana şunu öğretti:
Acıdan korktuğumuz sürece köleyiz.
Acıya “gel” dediğimiz anda özgürleşiyoruz.Denemek istersen çok küçük başla:
Sadece kendi baş ağrını ya da sabahki gerginliğini içine al,
sonra ferahlık ver.
Beş nefes.
Sonra bırak.İçindeki karanlığı büyütmüyor;
kalbini büyütüyor.
Tonglen , başkalarının acılarını içinize çekip, huzur ve şifayı dışarı vermeyi içeren bir Budist uygulamasıdır . Amacı şefkati geliştirmektir. Tong "vermek veya göndermek" anlamına gelir ve len "almak veya almak" anlamına gelir. Tonglen ayrıca "kendini başkasıyla değiştirmek" olarak da bilinir.

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Lütfen beğendiğiniz konulara yorumlar yazarak, diğer kullanıcıların takip etmesinde yarar sağlayınız.
Bu sitede verilmeye calisilan genel bilgiler, size doktorunuza gitmeden once bilgi vermesi yonunde hazirlanmistir. Sizin klinik durumunuza gore en uygun ve detayli bilgiyi almak icin mutlaka doktorunuzla gorusunuz.