Japonya'daki Reiki mekanlarını ziyaret etmek
isteyenler için, nasıl davranılması gerektiği konusunda bazı bilgileri
paylaşmak isterim. Japonya'da yabancılar olarak, özel bir etiketimizin
olmasına hiç gerek yoktur, çünkü yabancı olduğumuz hemen belli olur.
Bunu belirtmek amacıyla ingiliz
arkadaşım Rob'un başından geçen bir olayı anlatabilirim: Rob, daha
önce birkaç kez Japonya'da bulunmuştu. Birgün bir arkadaşıyla birlikte
bir barda konuşurlarken, birkaç şişe bira içtikten sonra, arkadaşı
birden; 'İddiaya girerim, goril kıyafeti giymiş olarak, Sento'ya (umumi
Japon hamamı) giremezsin!" dedi.
Zaten Rob'un da ikiletmeye hiç
niyeti yoktu. Hemen bir goril kıyafeti edindi ve herkese açık hamama
girdi. Oraya girer girmez dışarı atılacağını, insanların kendisine garip
garip bakacağını, belki güleceğini, belki hakaret edeceğini, belki
döveceğini, belki hiçbirini yapmayıp içki içmeye davet edeceğini, belki
de çocuğunun partisine bile davet edeceğini düşünmüştü.
Goril başlığını kolunun altına
sıkıştırıp duş alırken müthiş eğleniyordu. Beklemediği tek şey, koskoca
hamamda ona kimsenin hiç aldırmamış olmasıydı. Hiç kimse bakmamıştı
bile. Sadece küçük bir çocuk, "Baba, korkuyorum" diye babasına
sokulunca, babası hiç düşünmeden sadece şu cevabı verdi: "Korkma oğlum,
o sadece bir yabancı/turist."
Yabancıların belirli bir etiketlerinin olmasına
gerek olmayan Japonya'da eğer doğru düzgün davranırsanız, insanlar
sizinle konuşur.
Japonların bir tapmağa girmeden önce yerine getirdikleri bazı ritüellere geçmeden önce, Japonya'da nelerin yapılmaması gerektiği konusunda bir liste sunalım:
- Ulu orta kucaklaşmayın veya öpüşmeyin, özellikle de saygı duyduğunuz bir kişinin önünde. Elele tutuşmaya izin var, ama yine de kaşlar çatılır. Birkaç yıl önce, dostlarımız olan bir Alman çifti, Japonya'daki Hokkaido adasının yerlileri olan Ainu'ların hayatını gösteren bir müzeye götürdük.
Herkesin içinde Öpüştükleri zaman bir Japon kadın bağırdı: "Burası Japonya!" Tabii o Japonca bağırdığı için onlar anlamadılar. Aslında bazen Japonya'da, Japoncayı anlamamak daha yararlı oluyor, (bu benim sık sık başvurduğum bir stratejidir) ama sakın Japon kültürünü zor kullanarak değiştirmeye kalkmayın!
- Japoncanız mükemmel olmadığı sürece sakın Japon görevlilerle tartışmayın. Kontrolünüzü kaybetmeniz size çok şey kaybettirir, zaten memur da kesinlikle kılını bile kıpırdatmaz ve istekleriniz geri çevrilir. Bir kez reddedilmişseniz, durumu ancak bir "pişmanlık" mektubu kurtarabilir, onu da mutlaka bir Japona yazdırmanız gerekir.
- Sakın içki içip araba kullanmayın. Motorlu bir taşıt kullanacaksanız, tek bir bardak/kadeh bile içmiş olmanız sizi kurtaramaz.
- Uyuşturuculardan uzak durun. Japonya'da uyuşturucu kullanmanın cezası çok ağır. Hele yabancı kullanıcılar, Japon yetkililer için nefis birer lokma olurlar.
- Bir Japon meslektaşınız/dostunuz sizi davet etmediği sürece kabare show'lardan uzak durun.
- Çetelerden uzak durun. Çeteleri anlatan "Kara yağmur" adlı film kesinlikle abartılı değildir.
- Bir Japon evine veya bir restoranın tatami/sazdan yapılmış halı serili odasına ayakkabılarınızla girmeyin.
- Tam olarak emin olmadıkça, Japonların davetini hemen kabul etmeyin. Çoğunlukla bu davetler nezaketen yapılır. Bir Japonun evine davet edilmek çok nadir görülen bir olaydır ve gerçekleşirse büyük bir onurdur.
- "Evet" gibi görülen bir gülümsemeye sakın kanmayın. Japonlar, "hayır" demenin karşılarındaki kişiyi inciteceğini düşündükleri için hiç "hayır" demezler. Bazen bir gülümseme, "hayır", "üzgünüm", "bilmiyorum", "boşver" veya "beni rahat bırak" anlamlarına da gelebilir.
Bir Tapınağı veya Türbeyi Ziyaret Ederken:
- Temiz giyinin ve çok nazik olun. Yüksek sesle konuşmayın veya koşuşturmayın. Cep telefonunuzu kapatın. Çevredeki insanların iznini almadan fotoğraf çekmeyin. İplerle çevrilmiş noktalara girmeyin. Ana kapıdan girmeden önce, ellerinizi Gassho pozisyonuna getirip, kalbinizin önünde birleştirin ve tapmağa girmeden önce eğilip selam verin.
Birçok tapınak veya türbenin girişinde kutsal pınar veya çeşme bulunur. Kendinizi aşağıda belirtilmiş olan şekilde arındırınız.
- Genellikle bambu veya ahşaptan yapılmış kepçeyi alıp temizleyin, doldurun ve serbest elinize dökün. Sonra kepçeyi yeniden doldurup, bu kez diğer elinize dökün.
- Eğer çeşmede bir heykel varsa, (Kurama tapmağında olduğu gibi) kepçeyi doldurup, yavaşça heykele dökün. Eğer su, içme suyu ise (bunu daha önceden sorup öğrenin) ağzınızı da çalkalayabilirisiniz. (Bu ritüeli, tapmak veya türbeye gelen her Japon yapmak zorunda değildir). Sonra da tapmağa girin.
Japonların bir tapmağa girmeden önce yerine getirdikleri bazı ritüellere geçmeden önce, Japonya'da nelerin yapılmaması gerektiği konusunda bir liste sunalım:
- Ulu orta kucaklaşmayın veya öpüşmeyin, özellikle de saygı duyduğunuz bir kişinin önünde. Elele tutuşmaya izin var, ama yine de kaşlar çatılır. Birkaç yıl önce, dostlarımız olan bir Alman çifti, Japonya'daki Hokkaido adasının yerlileri olan Ainu'ların hayatını gösteren bir müzeye götürdük.
Herkesin içinde Öpüştükleri zaman bir Japon kadın bağırdı: "Burası Japonya!" Tabii o Japonca bağırdığı için onlar anlamadılar. Aslında bazen Japonya'da, Japoncayı anlamamak daha yararlı oluyor, (bu benim sık sık başvurduğum bir stratejidir) ama sakın Japon kültürünü zor kullanarak değiştirmeye kalkmayın!
- Japoncanız mükemmel olmadığı sürece sakın Japon görevlilerle tartışmayın. Kontrolünüzü kaybetmeniz size çok şey kaybettirir, zaten memur da kesinlikle kılını bile kıpırdatmaz ve istekleriniz geri çevrilir. Bir kez reddedilmişseniz, durumu ancak bir "pişmanlık" mektubu kurtarabilir, onu da mutlaka bir Japona yazdırmanız gerekir.
- Sakın içki içip araba kullanmayın. Motorlu bir taşıt kullanacaksanız, tek bir bardak/kadeh bile içmiş olmanız sizi kurtaramaz.
- Uyuşturuculardan uzak durun. Japonya'da uyuşturucu kullanmanın cezası çok ağır. Hele yabancı kullanıcılar, Japon yetkililer için nefis birer lokma olurlar.
- Bir Japon meslektaşınız/dostunuz sizi davet etmediği sürece kabare show'lardan uzak durun.
- Çetelerden uzak durun. Çeteleri anlatan "Kara yağmur" adlı film kesinlikle abartılı değildir.
- Bir Japon evine veya bir restoranın tatami/sazdan yapılmış halı serili odasına ayakkabılarınızla girmeyin.
- Tam olarak emin olmadıkça, Japonların davetini hemen kabul etmeyin. Çoğunlukla bu davetler nezaketen yapılır. Bir Japonun evine davet edilmek çok nadir görülen bir olaydır ve gerçekleşirse büyük bir onurdur.
- "Evet" gibi görülen bir gülümsemeye sakın kanmayın. Japonlar, "hayır" demenin karşılarındaki kişiyi inciteceğini düşündükleri için hiç "hayır" demezler. Bazen bir gülümseme, "hayır", "üzgünüm", "bilmiyorum", "boşver" veya "beni rahat bırak" anlamlarına da gelebilir.
Bir Tapınağı veya Türbeyi Ziyaret Ederken:
- Temiz giyinin ve çok nazik olun. Yüksek sesle konuşmayın veya koşuşturmayın. Cep telefonunuzu kapatın. Çevredeki insanların iznini almadan fotoğraf çekmeyin. İplerle çevrilmiş noktalara girmeyin. Ana kapıdan girmeden önce, ellerinizi Gassho pozisyonuna getirip, kalbinizin önünde birleştirin ve tapmağa girmeden önce eğilip selam verin.
Birçok tapınak veya türbenin girişinde kutsal pınar veya çeşme bulunur. Kendinizi aşağıda belirtilmiş olan şekilde arındırınız.
- Genellikle bambu veya ahşaptan yapılmış kepçeyi alıp temizleyin, doldurun ve serbest elinize dökün. Sonra kepçeyi yeniden doldurup, bu kez diğer elinize dökün.
- Eğer çeşmede bir heykel varsa, (Kurama tapmağında olduğu gibi) kepçeyi doldurup, yavaşça heykele dökün. Eğer su, içme suyu ise (bunu daha önceden sorup öğrenin) ağzınızı da çalkalayabilirisiniz. (Bu ritüeli, tapmak veya türbeye gelen her Japon yapmak zorunda değildir). Sonra da tapmağa girin.
Bir Japon Mezarlığında
- Temiz giysiler giyin
ve tıpkı bir akrabanızın mezarını ziyaret ediyormuşsunuz gibi
davranın. Çiçek, tütsü, mum, çakmak veya kibrit ve küçük bir çöp
torbası da getirin.
- Saihoji'deki mezarlığa girdiğiniz
zaman, sağınızda küçük bir kulübe göreceksiniz. Orada bir tulumba ve
çeşitli kepçe ve kovalar bulunur. Yanınıza bir kova ve kepçe alın, önce
kovayı temiz su ile doldurun.
- Mezara gidip üzerine dökülmüş
olan yaprak ve kuru dalları temizleyin. Eskiden kalmış olan çiçekleri
alıp yerine tazelerini koyun. Japon mezarları genellikle vazoludur.
- Mezarı temizledikten sonra, kovadan
kepçe ile su alıp mezar taşını, mezara giden küçük yolu ve varsa anıt
taşını temizleyin. (Tulumbaya gidip kovayı birden fazla kere
doldurmanız gerekebilir). Eğer gömülü olan kişi sağlığında Japon 'sake'
sini seven biri ise, mezar taşını sake ile de yıkayabilirsiniz. Ama bu
işlemi yaparken mezarın tepesine de çıkmayın.
- Mezarı temizleyip çiçekleri vazoya
koyduysanız, artık tütsüyü tütsülüğe yerleştirip, mumları
yakabilirsiniz. Bir geri adım atıp ellerinizi kalbinizin üzerinde
birleştirin ve dua edin.
- Japon mezarlıklarında fotoğraf çekmek mümkün. Aslında, sevdikleri kişilerin mezarında resim çektirmek bir Japon geleneği. Alternatif tıp, şifalı bitkiler, Yoga, Meditasyon, Reiki, Feng Shui Metafizik / Parapsikoloji Mistisizm, Spiritüalizm, Okultizm ... Astroloji Burçlar,fallar,tarot,Rüya Analizi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Lütfen beğendiğiniz konulara yorumlar yazarak, diğer kullanıcıların takip etmesinde yarar sağlayınız.
Bu sitede verilmeye calisilan genel bilgiler, size doktorunuza gitmeden once bilgi vermesi yonunde hazirlanmistir. Sizin klinik durumunuza gore en uygun ve detayli bilgiyi almak icin mutlaka doktorunuzla gorusunuz.