Reiki, Biyo Enerji, Çigong, Şamanik Şifa Çemberi
"Yalnızca bugünlük endişelenme. Yalnızca bugünlük öfkelenme. Anne-babana, öğretmenlerine ve büyüklerine saygı göster. Geçimini dürüst yollardan sağla. Her canlıya minnet duy."
Bu prensipler, Uzakdoğu'nun kökeni binlerce yıl ön-cesine dayanan, kendini ve başkalarını elle iyileştirme tekniği reiki'nin. Reiki, iç enerji sistemimizi dengeleyerek, temizleyip yenileyerek, mutlu ve sağlıklı insanlar olmamızı sağlayan bir şifa yöntemi. Reiki eğitimini Japonya'da almış olan reiki-master Petek Kitamura, aslen Japonca bir sözcük olan reiki'nin evrensel yaşam enerjisi anlamına geldiğini söylüyor. Reiki'den sonraki şifa verme aşamalarının da eğitimini almış olan Petek Kitamura, kolayca öğrenilebilen ve uygulanan reiki'nin, kişiyi hem ruhsal, hem bedensel, hem de zihinsel olarak arındırdığım, hatta hastalıklardan kurtararak tamamen sağlıklı hale getirdiğini belirtiyor.
Kitamura'dan
Petek Kitamura' nin yıllara dayanan deneyim imbiğinden süzdüğü cümlelere kulak verelim:
"Hastalık, sürecin en son aşamasıdır. Fiziksel anlamda bir hastalığın ortaya çıkması, çok daha önce bedenin enerji akışında meydana gelen tıkanmaların sonucudur. İstisnasız tüm hastalıklar, fiziksel ve ruhsal düzeydeki sıkıntıların vücuttaki yansımalarıdır. Batı tıbbının ilgilendiği alan, işte o son nokta; hastalığın ortaya çıktığı o dar alandır. Reiki ise rahatsızlıkların kökenine iner. Reiki'nin de içinde bulunduğu tamamlayıcı tıp tekniklerinin tümü, bütünsel iyileştirmeye yöneliktir. Sadece hastalık ortaya çıktıktan sonrasıyla ve hastalığın ortaya çıktığı bölgeyle değil, insan varlığının tümüyle ilgilenir. insanın ellerinde enerji akışına aracılık eden kanal çıkışları vardır. Reiki, bunları kullanır. Tarihte Buda gibi. İsa gibi, Muhammed gibi pek çok mistik insan elleriyle şifa vermişlerdir. Hatta ölüyü dirilttiklerine dair söylenceler vardır."
Fiziksel bir gerçek
Reiki, bir din değil. Temelde çok basit bir fiziksel gerçeğe dayanıyor. Reiki'ye göre canlı ya da cansız evrendeki tüm varlıklar aynı zamanda birer enerjiler. Reiki bu enerjilerin, evrenin pozitif yaşam enerjisiyle olan ilişkisini tekrar sağlıklı bir şekilde kurmalarım sağlıyor.
Reiki'yle bu enerjiye kanal olmayı öğreniyoruz. Reiki'nin diğer yararları şunlar: Kendinizi ve başkalarım bedensel, zihinsel ve duygusal açıdan iyileştirmek; kişisel olgunluğu, acıma duygusunu ve bilgeliği geliştirmek; hayvanları ve bitkileri iyileştirmek; işyerinde ya da evdeki ilişkilerle ilgili sorunları halletmek; savaş ve doğal afetler gibi dünya sorunlarına ya da suç, işsizlik ve yoksulluk gibi yerel sorunlara iyileştirici enerji göndermek; yeni bir iş, yeni bir ev, araba ya da başka bir şeye sahip olmak; belirli bir soruna çözüm bulmak; sınava girmek, bir görüşmeye katılmak ya da topluluk önünde bir konuşma yapmak gibi stresli durumlar öncesinde kendini sakinleştirmek, her zaman hayır duası almış, yol gösterilmiş olmak ve korunmak."
Enerji kanallarınızı pozitif enerjiye açın
Klasik reiki'nin üç aşaması var. Reiki l, 2 ve 3. İlk aşamada enerjiniz reiki tekniği için uyumlu hale getiriliyor. Bu aşamada reiki master, enerji kanallarınızı açıyor ve sevgi dolu evrensel enerjinin bedeninizden rahatça akarak parmak uçları-nizdan çıkmasını sağlıyor. Bu aşamada ellerinizi kullanarak kendi kendinize şifa vermeyi öğreniyorsunuz. Reiki 2'de, evrensel sembolleri kullanarak başkalarına reiki yapmaya başlıyorsunuz. Reiki 3 aşamasında siz de bir reiki master oluyor. Şifanın yanı sıra reiki eğitimi de verebilecek duruma geliyorsunuz. Dünyaya gelen yeni enerji dalgaları, reikinin diğer aşamalarının da açılmasını sağlamış. Petek Kitamura, klasik reiki'nin yanı sıra Kundalini Reiki, Karuna Reiki ve Seichim Reiki ile reiki aşamalarının sekize yükseldiğim ve önümüzdeki yıllarda insanlığa daha ileri şifa yöntemlerinin de öğretileceğim söylüyor.
Biyoenerji
Vücudumuzda devamlı bir titreşim ve düşük voltajlı elektromanyetik bir akım bulunduğu, bilim tarafından kanıtlanmış durumda. Bilim insan organizmasının evrendeki gibi bir enerji alanına sahip bulunduğunu da doğruluyor. Doğal enerji anlamına gelen bu biyoenerji akışı, insanla da sınırlı değil. Bu akım canlı cansız tüm varlıklarda bulunuyor. 27 yıldır insanlara biyoenerji veren ve bu konuda araştırmalar yapan biyoenerjist Kemal Haluk Cebe, sağlıklı bir vücutta negatif enerji barınmayacağını söylüyor.
Biyoenerji şu hastalıklara iyi geliyor: İkinci derecede yanıklar, burkulmalar, adale ağrıları, dizanteri, ishal, mide ağrıları, ateş, boğaz iltihapları, öksürükler, diş ağrıları gibi basit fiziksel rahatsızlıklar; şiddetli hastalıklar, tüberküloz, hipertansiyon, kalp sorunu, hepatit, miyom, kist, sara ve eklem rahatsızlıkları; duygusal ve akli rahatsızlıklar, stres, tansiyon, anksiyete, depresyon, fobiler, paranoya, şizofreni ve bunlara bağlı hastalıklar.
EMF
Çağlar ilerledikçe enerjiler ve enerji dengeleme yöntemleri de çeşitleniyor. Elektromanyetik Alan Dengeleme Tekniği de (EMF), bunlardan biri. Teknik insanın, "enerji anatomisi" denilen bedeninin etrafındaki enerjetik bir ağ olan "evrensel uyum kafesi" ya da diğer adıyla "kozmik kafes"le sürekli ve güçlü bir bağ kurulmasını sağlıyor. Bu kafes üzerinde, geçmişimizin tüm izleri ve geleceğimizi oluşturmamızı sağlayacak frekanslar yer alıyor. Enerji dengelemesi, elektromanyetik alan üzerinde insandan insana etkileşimle gerçekleşiyor. Owo'da enerji dengeleyen, EMF ileri derece uygulayıcısı Piraye Barutçu sistemin ana hatlarını anlatıyor: "insanın enerji alanı, ışık ve enerji liflerinden oluşur. EMF, insanın elektromanyetik alanım, kozmozdan dünyaya gelen yeni enerjlerle uyumlu hale getirir. Böylece varlığımızın tüm sorumluluklarını yüklenmeyi öğreniriz."
Evrensel uyum kafesi
Alıcı masaj masasında yatarken uygulayıcı zarif hareketlerle bu tekniği uyguluyor. Hareketlerin çoğu, kişinin evrensel uyum kafesi içinde çalışmayı içeriyor. Bu kafes, insanın enerji anatomisini 70 cm. etrafından çevreliyor. Uygulayıcı seans sırasında yüksek sesle niyet belirtiyor. Bu niyetler alıcıyı kapsıyor ve onu güçlendiriyor. Evrensel enerjiyle uyum, alıcının içsel bilgeliği tara-fından belirleniyor. Her seans insanın enerji ana-tomisinde güçlü bir denge sağlayarak "kendini muktedir kılma" enerjisini canlandırıyor. Şimdilik dört aşaması üzerinde çalışılan, bu yıl sonuna kadar diğer sekiz aşaması da insanlığa bildirilecek olan EMF uygulaması sonucunda kişi kendi bilgeliğinin farkına varıyor ve hayatım kendi isteği doğrultusunda tümden değiştirecek deneyimler yaşamaya başlıyor.
Çigong
İnsanın iç dünyasıyla doğanın güçlerini birbirine bağlama arzusu, insanlık tarihi kadar eski. Çigong eski Çin temelli Daoculuk'tan (Doğculuk) kaynaklanıyor. Bu öğreti, yerde ve gökteki tüm varlıkların yaşam deneyimlerinin insanların sağlıklı yaşam deneyim-lerine katkısı olduğu temeline dayanıyor.
Geleneksel Çin tıbbıyla diğer sanatların desteğini alan Daoculuk bir "yaşam enerjisi" kültürü. Türkçe'ye "can" olarak çevrilebilen bu enerji bedensel ve zihinsel sağlıkla birlikte ruhsal gelişimi de kapsıyor. Bu felsefeye göre insan bir "açık sistem". Açık sistem tüm canlılar madde ve enerji dış dünyasıyla bilgi alışverişi yapıyorlar. Çevredeki değişime uyum sağlıyorlar. Bu nedenle nefesin Çigong'da büyük önemi var. İnsanın dış dünyayla yaptığı en önemli alışverişin biri sevgi, diğeri hava. Güneş ışığı ve büyük ekosistemin de Çigong'da büyük yeri var. Çünkü varlıklar yaşam enerjilerinin yüzde 95'ini güneşten alıyorlar.
"Can yetkinleştirme" anlamına gelen Çigong'ta onbinlerce Daocu egzersiz, Çin tıbbi geleneği, savaş sanatı için ruhsal gelişim alıştırmaları, gösteri sanatları bulunuyor. Yaşam enerjisini dengeleyen ve güçlendiren özelliğiyle yemekler bu felsefede büyük yer tutuyor. Bünyenize, yaşadığınız bölgeye, o andaki mevsime ya da varsa çektiğiniz sıkıntıya ya da hastalığa göre yenecek yemekler değişiyor. Uyku da insanın yaşam sisteminde büyük anlam taşıyor. Her gece 23.00-03.00 arası derin uykuda değilseniz, yaşam enerjiniz hızla azalıyor. Bu saatlerde biz yatay durumdaysak karaciğer ve safrakesesi çalışıyor ve ertesi gün için enerji topluyor. Bioritminizi güneşe göre ayarlamazsanız, salgı bezi sorunları başlıyor. Bu da erken yaşlanmaya neden oluyor.
Çigong, tek başına yapılan çalışmalarda özel bir soluma biçimi, belli bir beden duruşu ve zihinsel etkinlik istiyor. Üçünü de kontrol ederek kişinin kendi üzerinde denetimli can yetkinleştir-mesi gerçekleştirmesini sağlıyor. Sağlığı korumak için yapılabildiği gibi; hasta olunduğu zaman ana tedavi ya da destek tedavi olarak uygulanabiliyor.
İç organlar önemli
Sadece kas ve eklemler değil; tüm iç organlar, salgı bezleri ve sinir sistemi üzerinde bile çalışmak mümkün. Bu sistem ile beyni ve ilikleri bile arındırmak olanaklı.
Çigong'a göre özellikle 30'unuzdan sonra iç organlar üzerinde çalışmalısınız. Sadece efor gerektiren ve kasları çalıştıran egzersizler, bir süre sonra iç organlara giden enerjinin giderek azalma-sına ve bedenin bir kısmının çökmesine neden oluyorlar. Kan ter içinde ve nefes nefese yapılan sporlar, vücut sistemine zararlı oluyor. Hakan Onum, şiddeti düşük, süresi uzun Çigong çalışmalarım 7'den 70'e herkesin yapabileceğim söylüyor.
Klinik deneyleri yapılmış ve sindirim, solunum ve sinir sistemiyle salgı bezlerine kadar tüm iç düzenin korunmasını sağlayan ve pek çok kronik hastalık grubunda destek tedavide büyük fark yaratan Çigong aynı zamanda zihinsel olgunlaşma ve doğanın yolunu izleme bilgeliği de sağlıyor.
Şamanik şifa çemberi MANİK
Bir cins enerji dengeleme yöntemi olan Şamanik Şifa Çemberi, astral ve eterik enerji bedenlerine girip oradaki bozuklukları çözmekle ilgileniyor. Şifayı alacak kişi rahat bir şekilde uzanıyor. Şifa verecek kişi ateş, su, toprak ve hava elementlerinin titreşimlerini kullanarak sırasıyla astral, eterik, fiziksel ve mentol bedendeki sıkışıklıkları açıyor. Seans sonunda kişi kendisinde psikolojik bozukluk olarak ortaya çıkmış olan ya da böyle bir risk taşıyan sorunlarından kurtulmaya başlıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Lütfen beğendiğiniz konulara yorumlar yazarak, diğer kullanıcıların takip etmesinde yarar sağlayınız.
Bu sitede verilmeye calisilan genel bilgiler, size doktorunuza gitmeden once bilgi vermesi yonunde hazirlanmistir. Sizin klinik durumunuza gore en uygun ve detayli bilgiyi almak icin mutlaka doktorunuzla gorusunuz.