Maji ve İslamiyet
Herkesin yapabileceği dua yöntemi, ki bunun dili önemlidir ama çelişkili görünen iki tarz vardır; ya duanın orjinal dili kullanılmalıdır yani temel ses titreşimleri sağlanmalıdır ama bu imkansız denecek kadar zordur çünkü duaların orjinal sesleri kulaktan öğrenilemez ancak temel öğretmenden öğrenilebilinir. Ya da, düşünce yoluyla dua edilebilir, bu da imajinasyondur. Bu farklı iki yöntem aynı noktada buluşabilir ama kolay olmaz. Duanın majikal anlamı, Majikal Güç´ün Tanrısal simgeyle elde edilebilmesidir; dünyasal amaçlarla oluşan istek, kazanılacak güçle daha gerçekçi olabilecektir; eğer günahtan söz edersek, ruhsal huzur ve doğru bir vicdani hesaplaşmadan doğacak olan affedilme yakarısı, Majikal Güç´le Tanrısal simge altında buluşabildiğinde, bilince nüfuz edecek ve rahatlatacaktır. İlk bakışta, klasik inançlarla çelişen bir durum ortaya çıkar gibidir ama bu böyle değildir; din genel olarak sosyolojik düzeyde kabul edilmiş en yüksek inançtır; Örneğin İslamiyet, matematiksel olarak ruhsal ilişkilere karşı tavır alır gibi görünür; eş düzeyde büyüyü de yasaklar ama öte yanda İslamiyet´in temelinde ve kalıcılığında Majikal Güç ana fikirdir. İslamiyet´de inanca destek olan, itikadi güçlendirecek tüm unsurlar majikaldir. Bunlar din bilgeleri ve otoriteleri tarafından perde ardında reddedilmez aksine savunulur ama perde ardında sıradan halka yer yoktur; majikal alan dinsel otorite için özerktir ve genelleştirilmemelidir. Aslında tüm dinler gibi, İslamiyet´de doğaüstü güçleri kabul eder zaten dinin ana fikri Ruhlar Alemi´nin yani bir KAT´ın dinsel olarak savunulması ve tanımlanmasıdır. İslam´ın büyüye ve büyücülere yani Majisyenliğin bir türüne karşı çıkması ortaya çıktığı dönemin politik ve sosyal gereğidir; bir peygamberi yıpratabilecek tek otorite o dönemde egemen olan, Arap Yarımadası´ndaki büyücüler ve kahinlerdiler.
Majisyen peygamberler...
Hz Musa´nın firavunun büyücülerine karşı büyü yapması (Kuran/Ta-Ha Suresi) iyi bir örnektir yani bir Majikal Güç kullanmıştır, aynı surenin 61. Ayeti´nde "Tahyil" sözcüğü ile, hipnotik etki vurgulanır. Bakara Suresi´de ise (102.Ayet), Maji ile ilgili ciddi bir uyarı görülür; "İnsanlar canlarına karşılık elde ettikleri bu bilginin ne kötü birşey olduğunu bir bilselerdi..." Bu ciddi bir uyarıdır ve aynı zamanda da Maji´nin anayasa maddelerinden birini ima etmektedir; gücü kullanmanın bir faturası vardır ama nasıl? Buna daha sonra geleceğiz; Hz. Süleyman Kutsal Kitap tanımıyla tam bir Majisyendir, ruhları, cinleri tüm Maji enerji alanlarını kullanır ama dinsiz olarak tanımlanmaz; Gazali için tüm Maji güçleri kesindir, bunları vurgular ama dilimize çevrilen kitaplarında ilgili bölümlerin çıkartıldıkları görülür; işte bu Maji´nin altın yasasıdır, herkese herşey verilemez; Nostradamus bunu; "İncilerinizi domuzlara atmayın..." diye tanımlar. Doğrudur çünkü geçmişteki ve günümüzdeki şarlatan büyücü, falcı, şifacı, hipnozcu bozmalarının tümü bu tarifin içinde yer alırlar. İslami Maji tanımlaması için Gazali bir çalışmasında "Bir şeyi istediğin zaman, onu zihninde tasavvur et, o gerçekleşecektir..." der. Bu yaklaşım Maji´nin yukarda anlatılan yasalarından biridir ´Gazali / Mafatih".
Endülüs İslam Gizemciliği;
Katı bir müslüman olan İbni Haldun, velilik düzeyinde doğaüstü güçlerin kullanılabildiğini belirtirken; İbni Sina´nın Magrip´te bir mağarada, uzun yıllar majikal çalışmalar yaptığı anlatılır. Majikal düşüncenin en önemli İslami ismi olan Muhiddin Arabi ise, "Fütühatı Mekkiye" adlı eserinde açık açık KAT´ları yani bilinç alanları anlatır. Hatta Miraç´ı bu tarzda tanımlar. Endülüs İslam Gizemciliği, majikal kültürün ve hatta mimarinin mükemmel göstergesidir ve kurallara uygun olarak uygulanmıştır; bir tür masonik içerik taşıyan "İhvanı Sefa" örgütü gizli bir maji grubudur. Ama elbette ki, "İhvanı Sefa"nın günümüz masonlarıyla hiçbir ilgisi yoktur hatta çok farklı ve çok üst düzeyde olduğu görülür. Kısacası örnek din olarak kullanılan İ slamiyet, Maji Sanatı´nı kurallara uygun olarak ehil ellere bırakılmasını uygun görmüş, avama yani kitlelere yasaklamıştır. Bu yaklaşım, aynı zamanda da kitlelerin şarlatanlar tarafından istismar edilmesini engellemek içindir çünkü Majikal Bilgi ancak yüksek bilinç alanlarında yararlı ve etkindir.
İnsanın üstünlüğü ama nasıl?
Bir başka platforma geçelim; Wilhelm Reich´a; Reich;"Herşeyin başı olan enerji, evrenin dört bir yanına yayılmıştır; herşeyin içine sızar, her türlü devinen enerjinin kökenidir; canlı varlıktaki yaşam enerjisi, evrende galaksilerin kökenidir." diyor. Reich, evrensel enerjinin ya da kendi tanımıyla Evrensel Yaşam Enerjisi´nin farkındaydı ve en büyük üzüntüsü insanların kişilik adlı zırhı takmaları nedeniyle bu enerjiyi alamamaları ve kullanamamalarıydı. Yani Reich, psikozlu kişiliklerin, inançlar, tabular ve şartlanmalar yüzünden saf enerjiye ulaşamadıkları görüşündeydi yani Güç´e, Maji Gücü´ne... Bir diğer usta; Freud daha cüretliydi; yaşam enerjisinin bilinçli olmasını istiyor ve koşullarını ortaya koyuyordu. Ona göre, beklentilerini öte dünya saplantılarından kurtarıp, tüm evrensel enerjilerini dünyadaki yaşamlarına yönlendiren insanlar yaşamı kolaşlaştıracak ve o zaman baskıcı olmayan, psikozsuz bir uygarlığa ulaşılacaktır. O andan sonra ise, cennet serçelere ve meleklere bırakılabilir çünkü Freud´a göre, insan evrensel anlamda cennete sığmayacak kadar yüksektir. Freud bu noktada düşündürür zira Maji´nin diğer bir temel yasası olan insanın evrensel üstünlüğüne değinmektedir. Reich ve Freud´un üstün insan tanımlarını asla Nietsche, Wagner veya Rauschning´in "üstün ırk" ayrımıyla karıştırmamak gerekir. Anlatılmak istenen, insanın genel olarak canlılar evrenindeki üstünlüğüdür ve şu anda akla Mevlana gelir;
Sanatsal Maji;
İslamiyet´e çok ayrı bir yorum getiren ve hümanizmayı ilke edinen Mevlana Rumi temelde Majikal felsefeyi peçeleyerek sık sık öğretisinde kullanır. Yedi gökten başka, KAT´ların bulunduğunu, KAT´ların nurla yani enerjiyle dolu olduğunu anlatırken, reenkarnasyonun beden değiştirme yerine bilinçlenme aşamaları veya düzeyleri olduğunu ima eder. Mevlana hakkında yazılan "Fihi Mafih"de "Sen değerinle ve düşüncenle iki aleme bedelsin ama ne yapayım ki, kendi değerini bilmiyorsun." dediği anlatılır; burada yine insanın önem ve üstünlüğü maji çizgisinde vurgulanır. Mevlana´nın bu yaklaşımı, tutucu din çevreleri tarafından sevilmez, onun manevi demokrasi anlayışı, inanç hiyerarşisinde yer kapmak isteyenleri rahatsız eder çünkü insan kişilik ve bilinçsizlik zırhı nedeniyle, bilgi yorumlarından ve tartışmalarından kaçınmaktadır. Salt bu yetersizlik Politik-Maji´yi doğurmuştur, kitleler anlamadan, tartışamadan neyin nesi olduğunu bilmedikleri birinin ardından koşturarak, yaşamlarını emanet ederler. Madde dünyasında bilinçsizlik düzeyinin en iyi örneği politikadır ve ne yazık ki, politika alanında Majikal Güc´ü bilerek kullananlar vardır. Görüldüğü gibi, Maji´nin ve Majikal bilginin neden gizlilik gerektirdiğinin cevabı buradadır. KAT´lara ulaşan ve amaç edinen bilinç düzeyinde kişi yaşam ve ölümün sırlarına ulaşmış, ikilemlerin yani sevginin, sevgisizliğin veya iyiyle kötünün tekliğini idrak edebildiyse, yanısıra da dogmalardan kopabiliyorsa Majisyen olma yolundadır, gizliliği kullanması ve fiziksel uğraşlara girmemesi, Maji Gücü ile bilinç alanında çok etkili olabileceğini bilmesinden kaynaklanır. Yeterince gelişmiş ve bilgilenmişse, elindeki gücün önemini bilir ve gücü nerede, nasıl kullanabileceğinin arayışı ve metodolojisi içindedir. Bir bilim kurgu sinema dizisi olan "Star Wars"da bu öğreti inanılmaz bir bilinç ve başarıyla işlenrmiştir. Güç asla, bireysel arzular düzeyinde ve show olarak kullanılmaz. Bu tarz, bir ustanın işi değildir, Majikal Güç transformasyonu olan büyü öz anlamda budur ve bir kez daha belirtmek gerekir ki, gerçek bir usta bunu sıradan işlerde ve özellikle de hayatını kazanmak için kullanmaz. Çünkü zaten edindiği öğreti, yaşamın sırrını ona göstermektedir. Bunun belirgin örneği sanatta görülür; Dali majikal yöntemlerle KAT´ları resmetmiştir, Picasso ise anti-madde alanından bakarak dünyamızın çarpıklığını ve sağlıksızlığını majikal kara mizahla ifade eder. Van Gogh ise, şizofrenik bilinç sıçramalarında gücü algılamış, tuala tam olarak aktaramamanın şokunu yaşamıştır.William Blake, Yeats veya Beethoven diğer örneklerdir ve daha binlercesi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Lütfen beğendiğiniz konulara yorumlar yazarak, diğer kullanıcıların takip etmesinde yarar sağlayınız.
Bu sitede verilmeye calisilan genel bilgiler, size doktorunuza gitmeden once bilgi vermesi yonunde hazirlanmistir. Sizin klinik durumunuza gore en uygun ve detayli bilgiyi almak icin mutlaka doktorunuzla gorusunuz.