Su nasıl içilmeli? Hayatın, canlılığın, sağlığın kaynağı suyu doğru içmenin kurallarını öğrenin.
Vücudumuzun %60’ın dan fazlası su. Enerji seviyesinin yükselmesinden, sindirimin iyileşmesine, ağrıların dinmesinden, cilt güzelliğine kadar tüm organların hatta tüm hücrelerin fonksiyonu için suya ihtiyacı var. Bunları, dolayısıyla su içmemiz gerektiğini hepimiz biliyoruz ancak doğru şekilde, yeterince su içiyor muyuz?
Su içmenin de kuralları, disiplini olur mu demeyin. Kurallar var ve sandığınızdan çok daha önemli. Sudan maksimum faydayı almanız, daha zinde hissetmeniz için size doğru su içmenin kuralları…
Gözünüzü açınca ilk iş başucunuzdaki suyu içmeyin
Gece vücudunuzun arınmak için uğraşıp dilinizde topladığı toksinleri bir dil sıyırıcı yardımı ile temizleyin, vaktiniz varsa Hindistan’ın geleneksel tıp yöntemi Ayurvedikritüeli olan ağızda yağ çalkalayıp, iyice temizledikten sonra suyunuzu için.
Sabahları daha çok su için
Günlük tüketmeniz gereken miktarın güne eşit olarak bölmeyin. Sabah saatlerinde mümkün olduğunca çok içerek, akşamüstü minimuma indirerek ve gece mümkünse içmeyerek uykunuzun bölünmesini engelleyin, uyku kalitenizi olumsuz etkilemeyin.
Suyunuzu her zaman oturarak yudum yudum için
Suyun vücudunuzda daha fazla kalması, direk bağırsaklara giderek vücuttan atılmaması ve mide asidi tarafından temizlenebilmesi için suyu ayakta bardak bardak kafanıza dikmek yerine, oturur vaziyette kısa aralıklarla yudumlayarak için.
Sağlık kaynağı limonlu suya dikkat edin
Vücudunuzun arınmasını sağlayan, bağırsak florası dostu limon dilimlenmiş su ile güne başlayın. Ancak limonunuzun kaynağına dikkat edin, tarım ilacı içermediğinden, kabuğu ile suya attığınız limondan zararlı maddeleri almadığınızdan emin olun.
Öğünlerde su içmeyin
Sindiriminizi olumsuz olarak etkileyeceği için yemek sırasında mümkün olduğunca az su tüketmeye çalışın. Öğünlerden yarım saat önce ve yemeğiniz bittikten 1 buçuk saat sonra su içmeye özen gösterin.
Meyvelerden destek alın
Tüm faydasını bilmenize rağmen tadını sevmediğiniz için su tüketmekte zorlanıyorsanız, aromasını sevdiğiniz, kaynağını bildiğiniz ve doğal olduğuna emin olduğunuz meyveleri içine katın. Bu sayede farklı tat ve koku yakalayarak içtiğiniz su miktarını artırın.
Kendinizi kısıtlamayın
Uzmanların genelleme yaparak 8 bardak su içilmesi gerektiğini söyledikleri için kendinizi sınırlamayın. Her vücudun kendine özgü yapısı olduğunu unutmayın. Sağlık koşulları, mevsimler, yaş, yapılan spor, giyim tarzları bu konuda en önemli belirleyicidir. Terlediğiniz dönemlerde mutlaka daha fazla içmeye çalışın. Yazın kilo başına 50 ml. Kışın ise kilo başına su tüketmeye de gayret gösterin.
Sole Deneyin
Suyunuzun alkali olmasını sağlamak, sporla veya yaz sıcaklarıyla aşırı ter ile kaybettiğiniz elektroliti geri almak için doğal himalaya tuzu ile hazırladığınız “Sole Water*” deneyin. Vücudun sıvı dengesini korumak, ozmoz sürecini tetiklemek, temel mineralleri sağlamak, atıklar ve toksinlerden kurtulmak için böbreklere yardımcı olun.
Cam kavanoz içine ¼ miktarda doğal pembe Himalaya tuzu koyun, geri kalanını içme suyu ile doldurun. Kavanozu bir kere çalkalayın gece bekletin, karışım birbirinin içine geçtiği eridiği zaman hazır olacaktır. Bundan günde 1 çay kaşığı bir bardak suyunuza karıştırıp için. 85 tane minerali çok kısa sürede vücudunuzda hissedeceksiniz. Su azaldıkça üstüne su ilave edebilirsiniz
Susadıysanız alternatiflere kaçmayın
Su ihtiyacınızın bir kısmını kahve, çay veya asitli içecekler yoluyla aldığınızı düşünüp kendinizi kandırmayın. İllinois Üniversitesinin 7 yıl süreyle 18.000 katılımcının yeme içme alışkanlıklarını analiz ettiği araştırma sonucuna göre; günlük beslenme rutininde diğer sıvılar yerine sade su içen kişilerin kilo verme, kolesterolleri düzenleme, daha az kalori tüketme konusunda daha başarılı oldukları görülmüştür.
Plastiklerden uzak durun
Suyunuzu paslanmaz çelik, cam veya titan mataranızda yanınızda taşıyın. Phthales/Ftalatlar ve Bisphenol A (BPA) gibi toksik petrokimyasal içeren ve östrojen hormonunu taklit ettiği için hormon dengenizi bozabilen plastik şişeleri ve mataraları hayatınızdan çıkartın.
Susamayı beklemeden su için, hatırlatıcılardan faydalanın
Susadığınız için su içiyorsanız zaten vücudunuz o anda susuz kalmış demektir. Yoğun temponuzda su içmek önceliğiniz olmuyor hatta unutuyorsanız, teknolojiden yardım alın. Günümüzde teknoloji hayatımızın her alanında çok ilginç uygulamalarla karşımıza çıkıyor. Su içme alışkanlıklarımızı düzenleyen, sizi uyaran, kullanımı son derece basit, artık herkesin cebinde olan akıllı telefonlara entegre edilmiş uygulamalar var. Ayrıca içlerine atılan basit sensörlerle, gün içinde kaç defa ve ne miktarda su içildiğini takip eden “akıllı şişeler”den de destek alabilirsiniz. Neticede su içmeyi unutuyorsanız ya da ne kadar içtiğimizi bilmiyorsanız bu kullanışlı teknolojilerin hayatınızı kolaylaştırmasına izin verin.
Her suyun sağlıklı olduğunu düşünmeyin
Susadığınızda ilk karşınıza çıkan suyu almayın. Markasına, ambalajına dikkat edin. Kaynağı belli olmayan içtiğiniz su ile vücudunuza ağır metal veya toksin yükleyebileceğinizi unutmayın. Tabii de içilecek suyun Ph’sı Alkali yani 7.4 den fazla olmalıdır.
Kaliteli, temiz ve alkali su için, şişe sulara mahkûm değilsiniz
Kaliteli ve alkali su tüketmek için artık pek çok yöntem var. Mutfağınızda tezgâh altı ters ozmos sistemiyle suyu temizleyen ve alkali olmasını sağlayan filtre kullanarak musluk suyundan içme suyu elde edebilirsiniz. Ancak burada dikkatli olmalı, her filtrenin gerçekten kaliteli su yaptığı yanılgısına düşmemelisiniz. Kaliteli gerçekten alkali su yapan filtre sistemleri daha özel sistemler içerir ve biraz daha pahalıdır. Ancak eğer evde musluk suyundan güvenle su içmek istiyorsanız araştırmanızı iyi yapmalı ve ucuz sistemlerden kaçınmalısınız. Ayrıca şebeke suyundan kendi içindeki filtre ile içme suyu yapan sürahiler de yaygınlaşmaya başladı ve bazıları oldukça başarılı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Lütfen beğendiğiniz konulara yorumlar yazarak, diğer kullanıcıların takip etmesinde yarar sağlayınız.
Bu sitede verilmeye calisilan genel bilgiler, size doktorunuza gitmeden once bilgi vermesi yonunde hazirlanmistir. Sizin klinik durumunuza gore en uygun ve detayli bilgiyi almak icin mutlaka doktorunuzla gorusunuz.