Translate

16 Mayıs 2018 Çarşamba

Bazı ruhlar görevlidirler


Görevli Ruhlar


Baktığın benim, gördüğün sensin” Mevlana
Bir çekirdek enerji düşünün. Ve bu enerjinin iki kutba bölündüğünü hayal edin. İşte ikiz alev süreci tıpkı bunun gibidir. Aynı kök enerjiden doğarlar.
Çekirdekleri birdir. Birbirini çok iyi tanır ve tamamlarlar. Özellikle, dünya perdesinde bedenlenen ruhlardan biri eril biri dişil enerjideyse birbirini yansıtabilirler. Karşılaştıkları andan itibaren birbirlerine adeta içlerindekini dökerler. Ne fazla ne az. Neyse onu yansıtırlar. Bu da başlarda dengesiz bir ilişki gibi görünür ancak bu sayede dünya kıyafetinden arınma yoluna girilir ve öze yolculuk başlar. Genelde de başlarda kavuşup sonra ayrılırlar. Kadınlar genelde gerçeği hisseder ve ayrılık acısını çeken taraf olur, erkekler ise hala ikizini aramakla meşgul olarak acı çekerler. Yılan hikayesi de zaten böyle başlar… Dönüşüm ve Metamorfoz ile….
Yüksek benlikler burada adeta moderatör gibi davranır. Gerektiğinde müdahil olur. İşaretler gönderip kişilere yolculuğunda rehberlik eder.
Bu yolculuk özünde ruhsal dengeye kavuşmaktır. Çiftler ancak arınıp saflaştıkça kendilerini bilirler. Böylece hem ikiz alevlerine hem de ruhlarına kavuşmanın yolu açılır.
Görevli Ruhlar


İkiz alevler romantik bir aşk ilişkisi değildir. Onlar yeryüzüne bir görev neticesinde gelen yükselmiş ruhlardır. Ancak insani travmalarından kurtulduklarında birbirlerine kavuşur ve koşulsuz sevgiyle bir aşk yaşarlar. Bunun için de çakralarını açıp yükseliş enerjilerine açılmaları çok önemlidir.
Dünya Gerçeği
Dünya perdesi ruhların kendisini unuttukları bir boyutta sıkışıp kalmıştır. Burada doğanların yüksek benlikleriyle bağlantısı kopuktur. Bu çok garip gelebilir zira ilkokuldan beri bize kainatta yalnız olduğumuz öğretildi. Ve birçoğumuz bir ruhu olduğunu bilmeden yaşadı. İnsan türü geçmiş tarihinde bir şekilde 5. boyuttan 3. boyuta düşürülmüştür. Yeni çağın şifacıları bilimcileri, sanatçıları bunu anlatmakla meşgul zaten. Kitaplar, filmler, müzikler hatta moda bile bunlardan nasibini aldı. İşte bu düşürülmüş bilinç yüzünden dünya gezegeni bu kadar kötü bir yer haline gelmiştir. Yeryüzü, hayvanlar ve insanlar yok olma tehlikesi içinde. Ekolojik denge zaten kalmadı. İnanılır gibi değil ama insanın gerçek görevi yeryüzü koruyuculuğu… Dünyadaki yaşam formları arasında ona düşen görev ışığın elçiliğidir. Ve şu anda insanın biçare yaşamasının tek sebebi “ruh, beden, zihin” birliğinden ayrı yaşamasıdır. İnsanlar kendisini maalesef bilmiyor. Ruhunun her biri ayrı telden çalıyor deyimi buraya gerçekten cuk oturuyor.
Bu durumun değişmesi için dünyada bir mücadele vardır. Kurtarma operasyonun düğmesine çok uzun zaman önce basıldı. New Age, Yeni Çağ, Kova Çağı, Hakikat çağı beklenen bir çağdı. Hem göğün ışıklı ruhları hem de yeryüzünün yeşil doğa ruhları birikte el birliğiyle bu mücadeleyi vermektedir.
İkiz alevler de bu sürece destek olmak için şu anda yeryüzündeler. Ve ikiz alevlere düşen tek şey sadece yolu sürmektir. Özlerine dönmelerinin vakti geldi.
İkiz alevler ve görevli tüm ruhlar yeryüzündeki diğer insanlara göre acıyı ve sevinci çok daha fazla uçlarda yaşayabilirler. Onlar dünyadaki birçok enerjiyi hissedebiliyor. Bu da bazen tükenmelerine hatta kaybolmalarına neden olabilir. Nihayetinde nefs terbiyesi oluşmaya başladıkça kendilerine uyanıp kim olduklarını bilmeye başlarlar. Görevlerini hatırlarlar.
Dişil Enerjinin Uyanışı
Bu uyanış kadınlarda önce olabilir zira kainatın yaratıcısı dişil enerjidir. Dişil enerji, ışığın kaynağı ve köküdür. Karanlık madde; uzayın ve kainatın kendisidir ve dişil özellik taşır. Karanlıktan çıkan ışık ise eril potansiyel bir enerjidir. Bu iki siyah&beyaz ışık birbirini besler, büyütür.
İkiz alev enerjisine dönecek olursak, yaratımın en eski sembolü olan Yin ve Yang ve kozmik yumurta ile özdeştir. Nokta ve çember onları en iyi tanımlayan enerji frekansıdır. (Ek bilgi: Ruhun bulunduğu frekans 13. boyuttadır)
Dünya yaşamı dişil enerjinin sömürüldüğü, ezildiği bir alan olduğu için dişil enerji üzerinde çok fazla baskı var. Başka gezegenlerde durum nasıldır bilinmez ama yeryüzünde durum bu. Bu yüzden dişil enerji uyanışa geçtiğinde dengelenmesi ve arınması için bir müddet zamana ihtiyacı vardır. Uyanış semptomları arasında stres, üzüntü, acı, kızgınlık yaşaması çok normaldir. Bu yüzden zaten ikiz alevler karşılaştıklarında birbirini hem çeker hem iterler. İçten bir bilişle hissederler. Ancak aradıklarını tam olarak bulamazlar. Zira hala ikisinin de farkındalığı çok düşüktür. Olan bitenden bir haberler de diyebiliriz bunun için…
Maskülen enerjinin uyanışını, frekansını, farkındalığını arttıran, temizleyen ve uyanışa taşıyan da yine dişil enerjidir. Eril enerjinin işi daha zordur zira kaostan çıkıp düzene doğru yürümesi gerekir. Dişil enerji uyandıkça eril enerji de uyanışa geçiyor. İlginç ama durum bu… Kadınlar sezgisel canlılar olduğu için en derinlerinde gerçeği hep biliyor. Ancak üzerindeki spiritüel kilolardan kurtulması zaman alıyor. Genelde İkiz alev sürecinde kadınlar hep erkeklerin uyanışını bekliyor. Nasıl olsa kendileri gerçeği biliyor sanıyor. İkna olmayan erkektir bu süreçte. Ancak işin aslı biraz farklı. Biraz ironik ama aslında yüksek benlikler kadının uyanmasını bekliyor. Zira el verip erkeği yükseltecek olan kadındır.
Uyanış
Eril enerji uyanışa geçtiğinde bu görev meşalesini o da taşımaya başlar. Yavaş yavaş “insan kalıbı”nın içine yüksek benliğin ışığı inmeye başlar. Alnındaki nur parlar. Gönül gözü açılır. Böylelikle kişiler kendisini baştan yaratır. Dünyaya adeta yeniden doğarlar.

Yeni çağ sanatçıları çok güzel eserler ortaya çıkartıyor. Fotoğraftaki gibi dişil enerjinin sevgisi 7 cihanı birleştirip yerinden oynatabilir. Koşulsuz sevgi her şeyin özüdür. Resimde sevgi gönderildikçe illüzyonu kırılan kafasının içine güvercin konan bir erkek gösteriliyor. Çok güzel bir eser olmuş gerçekten. Erkeğin spiritüel konulara uzak durması zihniyle düşündüğü içindir, oysa kalbiyle düşünmeye ihtiyacı vardır. Bu olduğunda ise artık uyanışı başlar.
Zaman
Ancak farkındalık, gelişim ve temizlik aşaması en az 3-4 yıl sürebilir. Sabır da ikiz alevlerin öğrenmesi gereken önemli duygulardan birisidir. Koşulsuz sevgi oluşana kadar ruhun dersi neyse onunla yüzleşir durur. Feleğin çemberi, ruhları zorlu bir sınavdan geçirir. Bu süreçte ikiz alevler birbirlerini reddetme, kabul etme, ikna olma veya tekrar reddetme gibi aşamalardan geçerler. Acabası olan kişilerdenseniz ruhunuzun yoluna girdikçe kafanızdaki soru işaretlerinin gideceğinden emin olabilirsiniz.
İbn Arabi’nin de dediği gibi bütün bu yolculuk kendimizden kendimize…


İkiz alevler kavuşana kadar sahte ikiz veya ruh eşi gibi kişiler de ikiz alevlere bazen rehberlik edebilir. Ama bazen de zarar verebilir kavuşmalarını engeller veya erteleyebilirler. Ancak ikiz alevlerin birleşmesi doğuştan gelen bir haktır.
Burada kişiler yüksek benliklerinden gelen mesajları dikkate alarak süreci yürütmeli.
İkiz alevler birleştiğinde yaydığı enerji yüksek bir frekans olduğu için kavuşmaları genelde negatif enerji tarafından engellenmeye çalışılır. Negatif enerjiler en yakınlarınızı bile kullanabilir. Onlara öfke, sinir vb nöbetler yaşatabilir. Bu yüzden çevrenizi de arındırmak size düşebilir. Süreci sadece yaşayan kişiler bildiğinden ailenizin arkadaşlarınızın sizi anlamamaları normaldir. Bu yüzden enerjinizi düşürmelerine izin vermeyin. Sizi anlayacak başka ikiz alevlerle iletişim kurmaya çalışın.
Bu süreçte size en fazla yardımcı olacak şey içsel huzura kavuşmak. Bunu da enerji konusunda kendinizi geliştirerek yapabilirsiniz. Adeta bir şifacı gibi ışığınızı yükseltip arınana kadar çalışma yapmak size gerçekten çok fayda sağlar.
Arınma sürecinin öyle kolay olmadığını da bilmelisiniz. Üzerinizde hem bu yaşamınızdan hem geçmiş yaşamlarınızdan bir sürü karma var. Çakraların tıkanıklığı da cabası. Bu yüzden şifalanmak için size uygun yol ve yöntemleri bir an önce bulmanız yapacağınız en güzel şey olacaktır. Bu süreçte yalnız olmadığınızı bilmek de sizi rahatlatabilir.
Araştırma yaparken ışık çağı çocukları, yıldız çocuklar, yüksek benlik, 5. boyut gibi konularla ilgili araştırmalar yaparak yeni çağ konularını öğrenebilirsiniz.
İkiz alevleri Tanrı, kozmik ailesi, rehberleri ve melekler sürekli korur, aydınlatır, enerji temizliği yapar. Yine de nazar ve negatif enerjiler her yerde olduğundan onlardan korunmak için öfkeli, kızgın problemli kişilerden uzak durmanızda fayda var.
Daha izole bir yaşamı seçebilir meditasyon yapıp müzik dinleyerek akışta kalmaya ve özünüze yaklaşmaya çalışabilirsiniz.
Hiçbir dünyevi olayın sinirlerinizi bozmasına izin vermeyin. Önce kendinizi sevin. İnsanlık denizinden gelip auranıza yapışan düşük frekanslı enerjilerden kurtulun.
Bazı filmlerde kahramanın görevinden kaçtığını görmüşsünüzdür. Son ana kadar kişi kendisinden emin değildir. Ama sonra kendisine inancı gelir ve huşu içinde görevini yerine getirir. Bu senaryo yaşamın kendisi için de geçerlidir.
Hiçbir şey ruhun tekamülünden ve sevgiden daha önemli değildir. Er geç gerçekler ortaya çıkar. Ruhlar birleşir. Unutmayın bu görevi buraya gelmeden önce bizzat siz seçtiniz. Yaşamınızı sevgiyle yeşertin.
Akışta kalmak dileğiyle… Ve öyle de oldu.
Sevgi Frekansının Önemi
“Sevgiyi gerçek anlamda yaşayan bir insanın yaydığı enerji, 750.000 insanın yaydığı düşük enerjiyi dengelemektedir. Barış ve huzur içinde yaşayan bir insanın yaydığı enerji, 10 milyon insanın yaydığı düşük enerjiyi dengelemektedir.
Mevlanalığı yaşayan bir insanın yaydığı enerji, 70 milyon insanın yaydığı düşük enerjiyi dengelemektedir. Peygamber, budha seviyesinde yaşayan bir insanın yaydığı enerji ise tüm insanlığın yaydığı düşük enerjiyi dengelemektedir…”
Kaynak: Power vs Force – An Anato my of Consciousness / Dr. David Hawkins



Alternatif tıp, şifalı bitkiler, Yoga, Meditasyon, Reiki, Feng Shui Metafizik / Parapsikoloji Mistisizm, Spiritüalizm, Okultizm ... Astroloji Burçlar,fallar,tarot,Rüya Analizi

3 yorum:

  1. Benim ikizimde benim öğretmenim benden 25 yaş büyük .ergenliğin en ağır anlarında ailemle yaşadığım en sıkıntılı anda daha 13 ümde hayata küsmüşken çıktı karşıma . Başta beni tanimazdi ama onu ilk gördüğümde ilk benim adımı soruşuna kadar her şey en derinlerime kazınmış durumda. O benim adımı bilmezken kendisiyle uğraşırken ben onunla dirildim , büyüdüm , kendime yeni bir yol buldum ,kendilik bilincine ulaştım ,kendimi tanıdım ve anladım , en ağır donemlerim bende koca bir güç oluşturdu hep onu izledim ve dirildim . En iyi dersim onun dersi oldu (fizik) ve fiziği ne kadar çok sevdiğimi ve bana uygun olduğunu öğrendim . Neyse bunlar basit meseleler. Ancak gözleri peki ? Şimdi 16 yaşımdayım ve daha dün kavga ettik . Bunların hepsi ego . Ancak beni her seyimle bildiğine emin olduğum ve tüm kusurlarıyla sevdiğim yüksek çekim hissettiğim tek kişi . O da hissediyor ancak bana yaklasamiyor kendin de beni ben de kendini görüyor ancak benim hayatımı mahvetmek istemiyor . Çünkü ben de ışık goruyor ve benim hala buyumemis bir çocuk olduguma dair zorla ikna ediyor kendini . Bir de yaşam tarzı ve dayatilmis kalıplar sebebiyle boyle bir yaklaşım olursa suçlunun kendi olacağını bilmek ona daha acı veriyor . Evet bana " sen yanıma gelir ben neden heyecanlanıyorum sen de farklı bir şey var " dedi "paralel yollardan gidiyoruz " dedi ve ben onun da hissettiginden artık eminim . Çünkü ben o, o ben . en acısı kimse beni anlamıyor ergenlik duygusallığı sanıyor .hayır peki öyleyse ben neden diğer ergenler gibi değilim? Neden benim zillerim erken çaldı ? Neden bu kadar acı cektim.? Ayrıca böyle bir kavramı derinlemesine ögrenmeme neden bu insan sebeb oldu bunun cevabını versinler öyleyse .

    YanıtlaSil
  2. Kitabın türkçesini aldım kaçıncı sayfada yazıyor bulamıyorum

    YanıtlaSil
  3. Kitabın kaynak olarak kullanıldığı bir yazı bu. Siz de yine bu kitaptan yararlanarak daha gelişkin çıkarımlar yapabilirsiniz..

    YanıtlaSil

Lütfen beğendiğiniz konulara yorumlar yazarak, diğer kullanıcıların takip etmesinde yarar sağlayınız.

Bu sitede verilmeye calisilan genel bilgiler, size doktorunuza gitmeden once bilgi vermesi yonunde hazirlanmistir. Sizin klinik durumunuza gore en uygun ve detayli bilgiyi almak icin mutlaka doktorunuzla gorusunuz.